Rumeli Baharı’ndan bahsetmeye öncelikle yerinden ve girişinden
bahsetmek istiyorum. Eskişehir’de herkesin bildiği ve ulaşımının çok kolay
olduğu barlar sokağında bulunması zor olan ender yerlerden biri sanırım. Yeri
tam olarak tarif edilmiş olsa da tabelasını diğer binaların arasından zor seçebildim.
Keza daha önce gelmeyen bütün arkadaşlar aynı sıkıntıyı yaşamış. Girişi ise
normal bir apartman dairesi, hatta bildiğimiz ev kapısı, zili çalarken tereddüt
etmedim değil. Kapının açılmasıyla ise bambaşka bir dünyaya giridim. Karşılama
son derece profesyoneldi. Sonradan eski öğrencimiz olduğunu öğrendiğim Süleyman
masaya kadar eşlik etti. Ve herkesin gelmesiyle hoş sohbet, muhabbet, müzik ve
yemek başladı.
İkramlar
Mezeler tanıdık biçimlerde farklı isimlerdeydi.
Şakşukaya benzer kraker, kırmızıbiber dolmasına benzer kamber sarma… Veya biz
milletçe çok seviyoruz başka tatları kendimizinkilere benzetmeyi. Muhammara,
haydari, beyaz peynir, Çerkez tavuğu, patlıcan, bakla taze malzemelerden
hazırlanmış mezelerimizdi. Özellikle baklayı çok beğendim, her yerde güzel
yapamıyorlar. Ara sıcak olarak aldığımız Ohri ciğeriyle ağzımız şenlenmeye
başladı. Kuzu sırt, manastır (ki ben madalyon diye hatırlıyorum) köfte, kırnaçe
ve kebapçe daha önce tatmadığıma pişman olduğum lezzetlerdi. Tatlıyla çok aram
olmamakla birlikte finalde gelen trileçeyi de beğendim. Genel olarak ikramlar
konusunda, özellikle de ana yemeklerinde tekrar tekrar gidilmeye değer lezzetler
sundular, ellerine sağlık.
Servis
Servis şimdiye kadar Eskişehir’de ender gördüğüm
profesyonellikteydi. Bizimle ilgilenen servis görevlisi muhtemelen yaşının da
getirdiği bir profesyonellikle masanın bütün ihtiyaçlarına yetiştiği gibi
servis usulleri konusunda da kitabi bilgilere örnek olacak bir hizmet sundu. Açıkçası
“yeni yetme” servis çalışanlarda zor rastlanır bir ağırbaşlılık çok hoşuma
gitti; ne fazla ne de az ilgi. İşini benimsemiş ve meslekte tutunmuş böyle
tecrübeli çalışanların işletmelerce daha çok takdir edilmesini isterim. Gösterilen
bu ilginin (ve bilginin) sadece bizim masaya mı olduğuna da bakmadım değil;
hayır, görüş alanımdaki herkese tam servis yapıldı.
Mekan
Zilini çaldığım kapı sert, açıldığında karşılaştığım
manzara ise yumuşacıktı. Alt katta özel toplantılar için ziyafet odaları
hazırlanmış ve güzelce dekore edilmişti. Yemek yediğimiz üst kat ise meyhane
değil şık bir restorandı. Fazla abartılı olmayan dekorasyonu küçük
düzenlemelerle güzelleştirilebilecek durumda. Ufak tefek sıkıntıları da Süleyman’a
ilettik zaten. Yasal bazı durumlardan dolayı mekanın düzenlemesinde sorunlar
yaşanmış ama düzeltilecek. Bir sonraki ziyaretimde daha hoş bir manzarayla
karşılaşacağıma inanıyorum. Canlı müzik Balkan ağırlıklıydı. Sahneye arkam
dönük oturduğumdan müzisyenleri pek izleyemedim ama sahnenin kurulduğunu ve
canlı müzik olduğunu bilmesem taş plak çalıyor derdim, o derece güzel bir ses
ve ekipti. Kişi sayımız az olduğu için muhabbetimizi de engellemedi ama geniş
bir ekiple biraz sıkıntı yaratabilir. Balkona çıkarken müşterilerin üzerine
alması için şalların kapı kenarına istiflenmesi gibi nüanslar da düşünülmüştü.
Ve mekanı bütünleyen sahipleri; müşterileriyle teker teker ilgilenmeleri ve hoş
sohbetleriyle geceye renk kattılar.
Fiyat
Çatlarcasına yediğimiz, onun da tadına bakalım bunun
da diyerek masayı donattığımız bir gecede bu kadar uygun bir hesap gelmesi
hepimizi çok şaşırttı. Açıkçası yemeğin
ve servisin bu kalitede olduğu bir yere herkes gelemeyebilir diye düşünmüştüm ama
çoğu bütçeyi zorlamaz. Sevindim çünkü daha rahat tavsiye edebileceğim.
Velhasılıkelam, misafirlerimi
götürebileceğim bir yer kazanmış oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder