15 Nisan 2015 Çarşamba

ERKEN BAHARDA RUMELİ'DE BİR BAHAR AKŞAMI

Rumeli Baharı

Fiziksel Yapı

Baharın gelmesi an meselesi. Akademik Şikemperverler olarak mevsimle uygun bir buluşma olması anlamlı. Zaten önceden bildiğimiz ve tanıdığımız Süleyman’ın orada yönetici olması ve ısrarla bir akşam bizi mekanında görmek istemesi de bir başka unsur. Özel nedenlerden dolayı ekibimiz bu akşam sadece beş kişi. Meyhanede tüm grubun birbirlerini duyacak şekilde sohbet edebilecekleri ideal kişi sayısı. Öylede oldu. Akademik Şikemperverlerin diğer buluşmalarında olduğu gibi mekana yürüyerek gittim Barlar sokağında olduğunu söylemişlerdi. Birkaç tur attıktan sonra bulamayınca daha önceden gidenleri arayıp tarif etmelerini istedim. Çok yakınında olmama rağmen tabelasını görememiştim. Asansörle binanın üst katına çıktık. Salon oradaydı. İçeriye girildiğinde solda bir bar tezgahı, onun yanında müzik için sahne ve diğer taraflar ferah ve aralarında fazlasıyla boşluk olan altı ve sekizer kişilik masalar var. Salonun bir tarafı balkon. Balkon açılabilir camlarla kaplı, isteyenler kapalı balkonda oturuyor, balkonun yarısı açık. Orası da sigara içmek isteyenler için ayrılmış.

Üç kat olan mekanın her bir katı bir salon ve her salonunu adı ayrı (Rumeli, Vardar, Tuna). Az sayıda yemekli toplantılar için mükemmel bir fırsat sunuyor.

Alışkın olduğum meyhane masa ve sandalyelerinden çok içkili lüks bir restoran olarak ince bir zevkle dekore edilmiş. Duvarlarda az sayıda tablo ve Balkanlardan görüntülerin sürekli döndüğü bir televizyon var. Önceden gelen arkadaşlar ilk siparişleri ve rakıyı söyleyip açılışı yapmışlar. Yeni gelenler olarak masadaki yerimizi aldıktan sonra bir tepsiyle getirilen mezelerden seçimimizi yaptık.

Yemekler ve Hizmet

Yemek ve hizmetlerde hiç bir kusur yok. Zaten Süleyman heyecanla bizi bekliyordu. Kusursuz bir hizmet için hazırdı. Ayrıca sahipleri olan Bahar ailesiyle tanışıp sohbet etme fırsatı da bulduk. Bulgaristan göçmeni olan çift Bulgaristan ve Makedonya turu yapmışlar ve tekrarı için tarih bile belirlemişler. Doğdukları yerlere özlemle mönüye balkan yemekleri koymuşlar ve yemeklere balkanlara özgü isimlerde vermişler.  Mönüdeki yemeklerin deniz ürünleri hariç, çoğunun tadına baktık. Neler mi tattık? Genel olarak meze çeşitlerinden; Patlıcan Kraker, Peynirli Kanber Biber Sarma, Haydari, Beyaz Peynir, Çerkez Tavuğu, Muhammara, sürekli tazelenen kızarmış ekmek, yoğurtlu Zeytinyağlı Taze Bakla, Ohrid Ciğeri, Köz Patlıcan, Manastır Köfte, Kuzu Sırt, Kırnaçe, Kebapçe, Tritice, Meyve, çay, kahve (Bknz. http://www.rumelibahari.com). Tüm bunlar Yeni Rakı ve keyifle dinlenen, ne yüksek nede alçak sesle, ağırlıklı Rumeli Şarkıları eşliğinde yenilmesi ayrı hava katıyor.

Lezzet

Tattığım yemeklerden Manastır Köfte, Kuzu Sırt, Kırnaçe ve Kebapçe oldukça lezzetliydi. Ohrid ciğeri, daha önce gittiğimiz yerlerde yediğim ciğerlere göre  daha iyiydi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder