4 Mart 2015 Çarşamba

MayDay'de Bir Cuma Akşamı


MayDay

Eskişehirde farklı bir içkili restoran arayanlara…

Akademik Şikemperverler olarak yine bir meyhanede buluştuk. Eskişehir’de yaygın ismiyle Barlar sokağında bulunan (resmi adı Hoşnudiye Mah. Vural Sokak)  MayDay Meyhanesi ikinci buluşma adresimiz oldu. Yine meyhanedeyiz. MayDay üç katlı bir bina, 2010’dan beri hizmet vermekte, dekoru ve kendine özgü sunumu var. Bu arada müziği de unutmamak gerekiyor. Cuma akşamı 19:00’da Sadık’la buluştuk. Yürüyerek barlar Sokağına geldik. Sokakta 100-150 metre yürüdükten sonra meyhanenin tabelasını gördük. İçeri girerken görevliler yardımcı olmak üzere “iyi akşamlar, hoş geldiniz” diyerek rezervasyonumuzun olup olmadığını sordular. Yer ayıran Osman olduğu için onun ismini verdik. Zaten Osman bizden önce gelmiş bir litrelik Yeni Rakıyı sipariş etmişti.

Fiziksel Yapı

Masada klasik meyhane sunumuna uygun küçük tabaklarda beş çeşit meze vardı. Bizim için ayrılan masa sütunun dibinde, biraz küçük olan sandalye ve masaya nasıl yerleşeceğimize karar verip sandalyelerimize oturduk. Salon localara halinde, meyhaneye girişte camekânlı, açılır bir bölüm, içeri girer girmez solda bar deski, karşısında müzik için sahne, barın bitişiğinde mutfak, sahneden sonra masalar ve iki basamakla çıkılan bir başka loca… Mekânın düzenlemesi kendine özgü. Duvarlarında meyhaneyle ilgili çerçeveli resimler, yazılar, meyhaneyle ilgisi olmayan tablolar ve objeler çeşitli yerlere serpiştirilmiş. Meyhanelerle pek ilişkilendiremediğim bir teknoloji ise birkaç duvara –hatta bazı duvarlarda ikişer adet- televizyon konulmuş. Masa ve sandalyeler çok iri olmamama rağmen bana küçük gelseler de tasarım olarak hoş bir görünümü var. Üstelik masalarda örtü ve kapakta var. Fiziksel olarak tasarım, kullanılan malzemelerle hoş bir görüntüsü var. 15-20 kişilik grup masalar salonu daraltırken, o kadar emek ve para harcanarak hazırlanan dekor ve ambiyansı bozmakta. Tuvalet ve sigara için giriş çıkışlarda yan masadakilere sürtünerek geçilmesi, biraz küçük olan sandalyelere kaban asılması ve kalkıp otururken sandalyelerin yan masadakilerin üzerine devrilmesi gibi bir sürü detay sıralanabilir. Hatta masa o kadar dar geldi ki gelen yiyecekleri tabağımıza alıp boşları hemen garsona geri verdik. Masada servis tabakları, kadehler, ekmek sepeti ve su şişesi haricinde neredeyse hiç yer kalmıyor.

Servis

Servis ve sunuma ilişkin değerlendirmelerimi yaparken hep olumlu yönlerini dikkate almaya çalışsam da kötümser bir yaklaşımım olacak. Karşılanma, masadaki ilgi kararında, yerinde ve zamanında, doğru ifadeler, jest ve mimiklerle birlikte servis kurallarına uyma çabası eleştirilecek bir tarafı yok, hatta iyi. Meyhanelerde pek rastlanmayan bir durum kadın servis çalışanının olması. Zaten Barlar Sokağı ve Eskişehir’de birçok içkili mekânda bu uygulama var. Alışık olmadığım diğer bir uygulama ise içki siparişi verildiğinde masaya işletmenin belirlediği çeşitlerden oluşan mezelerin ikram olarak gelmesi oldu. Bir şeyler istemek için etrafta servis elemanı aramak durumunda kaldığımızı hatırlamıyorum. Çünkü her an yanımızda ve yakınımızda bir servis elemanı vardı. Hatta işletme sahibi servis şefi görevini üstlenmiş ortalarda talimatlar yağdırıyordu. Cuma akşamı, canlı müzik, yoğun müşteri talebi kaçınılmaz olarak işletmenin bu ilgiye nitelikli bir hizmet vermesi ve müşteri memnuniyetini verilen hizmetlerle sağlaması olağan bir uygulamadır. Ancak masalar arasındaki aşırı yakınlık, oturma gruplarının çok küçük olması, vestiyer hizmeti olmaması; doğru hizmet ve güzel canlı müzik performansına rağmen içimde buruk bir memnuniyetsizlik hissi bıraktı.

Tartışılabilir…

Mutfak bir tezgâhın arkasında yer alıyor. Yoğunluk nedeniyle tezgâha sürekli bireyler koyan usta olduğu için içerisi çok detaylı görülmüyor. Menüdeki çeşitliliğe rağmen kişisel nedenlerle çok fazla tercih edebileceğim yiyecek yoktu. Küçük bir alan olarak görülen mutfaktan çok fazla çeşidin çıkması nasıl oluyor? Genel olarak meyhane mutfakları büyük alanlar değildir. Fakat müşteri kapasitesiyle orantılı bir alan ayrılmış olması gerekir. Alışkanlığım olsa gerek bu tür mekânlarda tuvaletler dikkatimi çeker. MayDay’in tuvaletleriyle ilgili söyleyebileceğim bir şey yok. Çok lüks değil ancak çok kötü de değil.

Tartışılabilecek önemli bir konu ise işletmenin isminde Rum Meyhanesi ifadesini kullanması. Mekanın özellikleri dikkate alındığında meyhane tanımı;-“gürültülü ve kalabalık içkili -yüksek sesli müzik- olan, 20-30 kişilik grupların uzun bir masada oturup, yiyip, içip, eğlendikleri yerdir” olarak akla getiriyor. Acaba gerçekten öyle mi? İçimizdeki sevinç mutluluk üzüntüleri paylaşmak için bir çilingir sofrasının etrafında sohbetleri koyulaştırma kısmı nerede kaldı. Hatta methini duyduğum erik turşusu da yoktu.

Fiyat değer…

Fiyat olması gerektiği gibi,  ne ucuz ne de pahalı. Ancak müşterilerin yiyecek içecek dışında mekânın sunduğu ortam yani dekor, ses, müzik, ışık, konfor gibi durumları da yaptıkları ödemeyle ilişkilendirdikleri bilinmektedir. Gürültülü içkili ortamlardan hoşlanmayan birisi olarak duyduğum rahatsızlığın ödemesini değil yediklerim ve içtiklerimin ödemesini yaptığımı düşünüyorum.

MayDay Rum Meyhanesi
Hoşnudiye Mahallesi Vural Sokak No:16
222 230 60 67            532 422 65 87

İzmir Midye Dolma

MayDay çıkışı hemen çaprazında bulunan İzmir Midye Dolmacı’sına gittik. İçerisi küçük ve oturabileceğimiz yer yoktu. Hava sıcaklığının sıfıra yakın olduğu kış mevsiminde dışarıya bir masa konuldu. Biz de biralarımızı ve ortaya bir midye dolma söyleyip iyice kapanarak oturduk. Midyeler hiç fena değildi. Hatta lezzetli geldi. Ancak yeterince rakı içip üzerine lezzet testi yapmak ne kadar doğru? Açıkçası başka bir zaman tadım yapsam nasıl değerlendiririm, bilmiyorum. İçine konulanlar, baharat dengesi, midye oranı vs gibi detayları nesnel de olsa vermek kolay olurdu.

Başka lezzet ve mekanların yorumuyla buluşmak üzere…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder