MayDay
Eskişehirde
farklı bir içkili restoran arayanlara…
Akademik Şikemperverler
olarak yine bir meyhanede buluştuk. Eskişehir’de yaygın ismiyle Barlar
sokağında bulunan (resmi adı Hoşnudiye Mah. Vural Sokak) MayDay Meyhanesi ikinci buluşma adresimiz
oldu. Yine meyhanedeyiz. MayDay üç katlı bir bina, 2010’dan beri hizmet vermekte,
dekoru ve kendine özgü sunumu var. Bu arada müziği de unutmamak gerekiyor. Cuma
akşamı 19:00’da Sadık’la buluştuk. Yürüyerek barlar Sokağına geldik. Sokakta
100-150 metre yürüdükten sonra meyhanenin tabelasını gördük. İçeri girerken
görevliler yardımcı olmak üzere “iyi akşamlar, hoş geldiniz” diyerek
rezervasyonumuzun olup olmadığını sordular. Yer ayıran Osman olduğu için onun
ismini verdik. Zaten Osman bizden önce gelmiş bir litrelik Yeni Rakıyı sipariş
etmişti.
Fiziksel
Yapı
Masada klasik meyhane
sunumuna uygun küçük tabaklarda beş çeşit meze vardı. Bizim için ayrılan masa sütunun
dibinde, biraz küçük olan sandalye ve masaya nasıl yerleşeceğimize karar verip
sandalyelerimize oturduk. Salon localara halinde, meyhaneye girişte camekânlı,
açılır bir bölüm, içeri girer girmez solda bar deski, karşısında müzik için
sahne, barın bitişiğinde mutfak, sahneden sonra masalar ve iki basamakla
çıkılan bir başka loca… Mekânın düzenlemesi kendine özgü. Duvarlarında
meyhaneyle ilgili çerçeveli resimler, yazılar, meyhaneyle ilgisi olmayan
tablolar ve objeler çeşitli yerlere serpiştirilmiş. Meyhanelerle pek ilişkilendiremediğim
bir teknoloji ise birkaç duvara –hatta bazı duvarlarda ikişer adet- televizyon konulmuş.
Masa ve sandalyeler çok iri olmamama rağmen bana küçük gelseler de tasarım
olarak hoş bir görünümü var. Üstelik masalarda örtü ve kapakta var. Fiziksel
olarak tasarım, kullanılan malzemelerle hoş bir görüntüsü var. 15-20 kişilik
grup masalar salonu daraltırken, o kadar emek ve para harcanarak hazırlanan dekor
ve ambiyansı bozmakta. Tuvalet ve sigara için giriş çıkışlarda yan masadakilere
sürtünerek geçilmesi, biraz küçük olan sandalyelere kaban asılması ve kalkıp
otururken sandalyelerin yan masadakilerin üzerine devrilmesi gibi bir sürü
detay sıralanabilir. Hatta masa o kadar dar geldi ki gelen yiyecekleri
tabağımıza alıp boşları hemen garsona geri verdik. Masada servis tabakları,
kadehler, ekmek sepeti ve su şişesi haricinde neredeyse hiç yer kalmıyor.
Servis
Servis ve sunuma ilişkin
değerlendirmelerimi yaparken hep olumlu yönlerini dikkate almaya çalışsam da kötümser
bir yaklaşımım olacak. Karşılanma, masadaki ilgi kararında, yerinde ve
zamanında, doğru ifadeler, jest ve mimiklerle birlikte servis kurallarına uyma
çabası eleştirilecek bir tarafı yok, hatta iyi. Meyhanelerde pek rastlanmayan
bir durum kadın servis çalışanının olması. Zaten Barlar Sokağı ve Eskişehir’de birçok
içkili mekânda bu uygulama var. Alışık olmadığım diğer bir uygulama ise içki
siparişi verildiğinde masaya işletmenin belirlediği çeşitlerden oluşan
mezelerin ikram olarak gelmesi oldu. Bir şeyler istemek için etrafta servis
elemanı aramak durumunda kaldığımızı hatırlamıyorum. Çünkü her an yanımızda ve
yakınımızda bir servis elemanı vardı. Hatta işletme sahibi servis şefi görevini
üstlenmiş ortalarda talimatlar yağdırıyordu. Cuma akşamı, canlı müzik, yoğun
müşteri talebi kaçınılmaz olarak işletmenin bu ilgiye nitelikli bir hizmet
vermesi ve müşteri memnuniyetini verilen hizmetlerle sağlaması olağan bir
uygulamadır. Ancak masalar arasındaki aşırı yakınlık, oturma gruplarının çok
küçük olması, vestiyer hizmeti olmaması; doğru hizmet ve güzel canlı müzik
performansına rağmen içimde buruk bir memnuniyetsizlik hissi bıraktı.
Tartışılabilir…
Mutfak bir tezgâhın
arkasında yer alıyor. Yoğunluk nedeniyle tezgâha sürekli bireyler koyan usta
olduğu için içerisi çok detaylı görülmüyor. Menüdeki çeşitliliğe rağmen kişisel
nedenlerle çok fazla tercih edebileceğim yiyecek yoktu. Küçük bir alan olarak
görülen mutfaktan çok fazla çeşidin çıkması nasıl oluyor? Genel olarak meyhane
mutfakları büyük alanlar değildir. Fakat müşteri kapasitesiyle orantılı bir
alan ayrılmış olması gerekir. Alışkanlığım olsa gerek bu tür mekânlarda tuvaletler
dikkatimi çeker. MayDay’in tuvaletleriyle ilgili söyleyebileceğim bir şey yok.
Çok lüks değil ancak çok kötü de değil.
Tartışılabilecek önemli
bir konu ise işletmenin isminde Rum Meyhanesi ifadesini kullanması. Mekanın
özellikleri dikkate alındığında meyhane tanımı;-“gürültülü ve kalabalık içkili -yüksek
sesli müzik- olan, 20-30 kişilik grupların uzun bir masada oturup, yiyip, içip,
eğlendikleri yerdir” olarak akla getiriyor. Acaba gerçekten öyle mi? İçimizdeki
sevinç mutluluk üzüntüleri paylaşmak için bir çilingir sofrasının etrafında
sohbetleri koyulaştırma kısmı nerede kaldı. Hatta methini duyduğum erik turşusu
da yoktu.
Fiyat
değer…
Fiyat olması gerektiği
gibi, ne ucuz ne de pahalı. Ancak müşterilerin
yiyecek içecek dışında mekânın sunduğu ortam yani dekor, ses, müzik, ışık,
konfor gibi durumları da yaptıkları ödemeyle ilişkilendirdikleri bilinmektedir.
Gürültülü içkili ortamlardan hoşlanmayan birisi olarak duyduğum rahatsızlığın ödemesini
değil yediklerim ve içtiklerimin ödemesini yaptığımı düşünüyorum.
MayDay Rum Meyhanesi
Hoşnudiye Mahallesi Vural
Sokak No:16
222 230 60 67 532 422 65 87
İzmir
Midye Dolma
MayDay çıkışı hemen
çaprazında bulunan İzmir Midye Dolmacı’sına gittik. İçerisi küçük ve
oturabileceğimiz yer yoktu. Hava sıcaklığının sıfıra yakın olduğu kış
mevsiminde dışarıya bir masa konuldu. Biz de biralarımızı ve ortaya bir midye
dolma söyleyip iyice kapanarak oturduk. Midyeler hiç fena değildi. Hatta
lezzetli geldi. Ancak yeterince rakı içip üzerine lezzet testi yapmak ne kadar
doğru? Açıkçası başka bir zaman tadım yapsam nasıl değerlendiririm, bilmiyorum.
İçine konulanlar, baharat dengesi, midye oranı vs gibi detayları nesnel de olsa
vermek kolay olurdu.
Başka lezzet ve
mekanların yorumuyla buluşmak üzere…