Nihayet
uzun bir aradan sonra şikemperverler olarak tam kadro toplandık 9 Aralık 2015’de.
Bu sefer durağımız Hatay’ın lezzetlerini tadabileceğimiz Harbiye Restoran oldu.
Öncelikle mekanla başlamak istiyorum. Şık bir giriş, karşılama hostesi ve
masaya kadar eşlik edilmesi son derece güzel bir başlangıç oldu. Paltolarımız
da alınsaydı daha güzel olurdu, zira her ne kadar masada fazla sandalyelerimiz
olduğu için bu durum akşam için sorun yaratmasa da soğuk kış günlerinin kalın
aksesuarları bu gibi yerlerde gözden kaçırılmaması gereken önemli bir detay
bence. Salon genel hatlarıyla şık ve gereksiz detaylardan uzaktı. Masa yanlarındaki
servantlar bu tip işletmelerde görmekten keyif aldığım detaylardan, burada da
görmek hoşuma gitti, yakışmış. Mekanın konseptine yakıştıramadığım birkaç detayı
belirtmeden geçemeyeceğim. Öncelikle böyle bir konseptte televizyonun olması ve
bütün gece spor kanalının açık kalması can sıkıcıydı. Derbi maçı vb kabul
edilebilir belki, veya edilmemesi halinde o gün restorana gelinmez fakat müşeri
profilinin karma olması durumunda son derece gereksiz ve dikkat dağıtıcı. Diğer
beğenmediğim nokta bahçede yer alan kıpkırmızı büyük tabelanın ışığı oldu; gece
boyu gözümüzü aldı. Elbette gerekli ancak biraz yukarı alınmasıyla kolaylıkla
çözülebilecek bir konu. Bir de salonda Hatay’da bir şelalenin yer aldığı
fotoğraf içeriğe uygun olsa da restoranın lüks konseptine hiç uymamış. Gelelim
yemeklere…
İlk
olarak masaya ceviz, peynir, salça, zeytin/zeytinyağının yer aldığı ikramlar
yerleştirildi. Lezzetinin yanı sıra şık sunumuyla hoşuma gitti. İlk ikramlar
humus, zahter salatası, kırma zeytin salatası, babagannuç, , peynir ve kavundu.
Özel beğenmezliğimle kavunu tadamadım. Diğerleri ise babagannuç hariç
başarılıydı. Özellikle zahter ve zeytin salatası damaklarımızı şenlendirdi. Yanında
sunulan sıcak pide konculu pide (susamlı pide) gelene kadar bizi mutlu etti,
sonra pabucu dama atıldı. Konculu pidenin sunumu ve ardından makasla
porsiyonlanması sanırım hepimizin hoşuna gitti. Aynı anda gelen ali nazik de
lezzet bakımından doyurucuydu. Ara sıcak olarak gelen diğer yemek olan yassı
oruk (sac oruk) sunumuyla ve kıtırlığıyla şık olsa da tadı beni çok tatmin
etmedi. Esansının neden az olduğunu sorduğumuzda Eskişehir damağına uyması için
baharatlarının azaltıldığı bilgisini aldık. Sürük (çökelek) benim önceden
tattıklarıma göre çok lezzetli değildi; ama bu benim çökelek hassasiyetimden de
kaynaklanıyor olabilir. Diğer bir ikram olan zengin de acı severleri sevindirdi,
benim için ise bir çatal ucu. Ana yemek olarak gelen Harbi et son derece güzel,
dinlendirilmiş etten yapılmıştı ve hepimiz doymuş olmamıza rağmen tadından
dolayı karşı koyamayıp yedik. Ancak bunun gibi yeterince dinlendirilmiş etlerin
az pişirilmesi taraftarıyım, sormaları yeterliydi. Gecenin tatlısı künefe ise
gecenin sonuna yaraşırdı. Bütün gecemizin eşlikçisi Ege Gold benim için ağırdı,
zevk meselesi.
Mekânda
bütün bu yemeklerin hazırlandığı mutfağın yarı açık olması hoş bir detaydı,
insana güven veriyor. Buna rağmen salonda yemek kokusunun olmaması ise takdire
şayan. Tuvaletler temiz olmakla birlikte otel bölümüne kadar yürümek ve lobiyle
ortak kullanmak çok hoşuma gitmedi. Yine de önemli olan temizliği.
Başta
işletme yöneticisi İsa Bey olmak üzere çalışanlar profesyonel bir hizmet sundular.
Servis takımlarının gece boyu usulüne uygun şekilde değiştirilmesi bu gibi mekânlarda
dikkat ettiğim ve sevdiğim bir detay. Servis alakarta uygundu ancak ikramlarla
ana yemeğin arası olması gerekenden biraz daha uzağa düştü. Belli bir saatten
sonra ise maalesef ilk baştaki ilgi azaldı. Uğurlama ise gerektiği gibiydi.
Harbiye
Restoran’a giderken zaten fiyat açısından neyle karşılaşacağımı bildiğim için
beni çok şaşırtmadı. Bence yemekler ve hizmet dikkate alındığında normal. Ancak
her keseye uygun olmadığını belirtmem gerek. Yine de farklı bir yemek deneyimi
için çok sık olmasa da gidilebilecek bir yer.
Eklemeden geçemeyeceğim küçük detay; ışıklar saat 21 civarı kısıldı ve masadaki mumlar yakıldı ki
bence atmosferi daha iyi hissetmemizi sağladı. Ancak nedense 22 civarı ışıklar
geri açıldı, erken gibi geldi bana.
Velhasılıkelam;
güzel mekân, güzel hizmet, güzel yemek, hoş sohbetle akademik şikemperverler
yine lezzetli bir buluşma yaşadık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder